Ticaret Hukuku

Tacir Ne Demek ve Tacir Olmanın Şartları

Tacir, TTK m. 12 hükmün uyarınca bir işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten olarak tanımlamıştır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere, ticaret hukuku kapsamında tacir olmanın şartlarını şu şekilde sıralayabiliriz:

• Bir ticari işletmenin olması,
• Ticaret işletmenin fiilen çalışmaya başlamış olması,
• Ticari işletmenin kısmen de olsa kendi adına işletilmesi.

Ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işletme kavramı, ticaret hukukunda şirketin diğer ortaklarının da tacir sayılacağı anlamına gelir.

Esnaf ve Tacir Ayrımı

Esnaf ve tacir ayrımı, TTK m. 11 ve 15 hükümlerinde belirlenmiştir. Ticari işletme, TTK m.11 kapsamında, esnaflar için belirlenen gelir sınırı üzerinde kazanç hedefleyen, devamlı ve bağımsız şekilde yürütülen işletmelerdir. TTK m. 15 uyarınca esnaf işletmesi, faaliyeti sermayeden daha çok bedeni çalışmaya dayanan ve Cumhurbaşkanı kararıyla ticari işletme gelir düzeyinin sınırı altında kalanlar olarak tanımlanmıştır.

Tanımlar ışığında, ticaret hukuku kapsamında tacir ve esnaf ayrımı kısaca:

• Cumhurbaşkanı kararı uyarınca gelir sınırı,
• Ekonomik faaliyetlerinin sermayeye mi yoksa bedeni çalışmaya mı dayandığına göre yapılmaktadır.

Tacir Olmanın Sonuçları Nelerdir?

Tacir olmanın sonuçları, ticaret hukukunda tacir sıfatının kazanılmasıyla birlikte gelen hak ve yükümlülüklerdir. Tacir olmanın sonuçları şu şekilde sıralanabilir:

• İflasa tabi olma,
• Ticaret siciline kaydolma,
• Ticaret unvanı seçme kullanma,
• Ticari iş karinesine tabi olma
• Ticaret örf ve adetlere uyma,
• Yasal defterler tutma,
• Basiretli tacir gibi davranma,
• Ücret ve faiz isteme,
• Cezai şartın indirilmesini isteyememe,
• Fatura düzenleme

Basiretli Tacir Gibi Davranma

Basiretli tacir, tacir olmanın getirdiği bir sorumluluktur. Basiretli tacir gibi davranma, ticaret hukuku kapsamında yaptığı iş ve eylemlerle de normal vatandaşlardan daha dikkatli olması gerektiğini ifade etmektedir. Nitekim, ticaret hukukunda cezai şartın indirilmesini isteyememe bir basiretli tacir olmanın bir sonucudur. Basiretli tacir, sözleşme imzalarken veya bir fiilde bulunacakken daha dikkatli olması gerekmektedir. Bu sebeple basiretli tacirlerin uzman ticaret hukuku avukatlarından hizmet alması büyük önem taşır.

Tacir Sayılanlar ve Tacir Gibi Sorumlu Olanlar

Tacir sayılanlar ve tacir gibi sorumlu olanlar kavramları ticaret hukukunda farklı anlam taşır. Tacir sayılanlar, tacir olmanın getirdiği hak ve yükümlülüklerine tabidir. Ancak, tacir gibi sorumlu olanlar, tacir olmanın getirdiği haklardan faydalanamazlar, ancak tacir gibi sorumlu olurlar.

Ticaret hukukunda tacir sayılanlar:

• Bir ticari işletmeyi kurarak faaliyetlerine başlayan ve bu durumu halka ilan eden kişi,
• Mesleği veya görevi gereği yasaklı olduğu halde ya da yasal olarak başkalarının iznine tabi olup izin almadan ticaret hukuku kapsamında ticari faaliyetlerde bulunan kişi,
• Vasisi aracılığıyla işletme işleten küçük ve kısıtlılar

Ticaret hukukunda tacir gibi sorumlu olanlar ise; bir ticari işletme açmış gibi ister kendi adına ister adi bir şirket ya da hukuken geçerli olmayan herhangi bir şirket adına işlem yapan kimselerdir.

Ticari Davaların Çeşitleri Nelerdir?

Ticari davaların çeşitleri, ticaret hukukunda nispi ticari davalar ve mutlak ticari davalar olarak ikiye ayırılır.

Nispi ticari davalar, ticaret hukuku kapsamında her iki tarafın da tacir olup ve ticari işletmesiyle alakalı bir hukuki uyuşmazlık söz konusu olduğunda, söz konusu uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesidir.

Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın, konu itibariyle ticaret mahkemesinde görülmesi gereken uyuşmazlıklardır. Ticaret hukuku kapsamında mutlak ticari davalar:

• Türk Borçlar Kanunu kapsamında rehin karşılığı ödünç verme işlemleri,
• İşletmelerin devralınması ve birleşmesi,
• Rekabet yasağı ihlalleri
• Yayın ve komisyon sözleşmeleri
• Ticari temsilciler ve diğer tacir yardımcılarına ilişkin ihtilaflar,
• Bankalar, kredi kuruluşları ve finansal kurumlardan kaynaklı ihtilaflar

Ticari Davalarda Arabuluculuk

Ticari davalarda arabuluculuk, uyuşmazlıkların dava yoluna gitmeden çözülmesini amaçlayan bir alternatiftir. Ticaret hukukunda, alacak ve tazminat talepleriyle ilgili ticari davalarda zorunlu arabuluculuk yolunu öngörmektedir. Bu süreç, tarafların uzlaşmasını sağlayarak, dava sürecini kısaltır ve masrafları azaltır. Eğer arabuluculuk yoluyla anlaşmaya varılamazsa, taraflar dava açma yoluna gidebilir​.

Ticaret Hukuku Uygulamaları Nasıl İşler?

Ticaret hukukundaki uygulamalar, ticari işlemlerin hukuka uygun şekilde yürütülmesini sağlar. Ticaret siciline kayıt, ticari defterlerin tutulması ve ticari sözleşmelerin düzenlenmesi gibi işlemler, ticaret hukukunun önemli uygulamaları arasındadır. Ticari işlemler, ticaret hukukunda belirtilen kurallar çerçevesinde yürütülür ve hukuki sorunlar doğduğunda ticari davalar yoluyla çözüme kavuşturulur​.

Ticaret hukuku alanında tarafımızla iletişime geçebilirsiniz